have something done

Bedeutungen von dem Begriff "have something done" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	have something done v.	yaptırmak
2	General	have something done v.	yapılmasını sağlamak

Bedeutungen, die der Begriff "have something done" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 21 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Colloquial
1	Colloquial	have [done/seen/had] more something than somebody has had hot dinners v.	bir şeyi karşısındakine göre çok daha fazla yapmış olmak
2	Colloquial	have done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle olan ilişkisini bitirmek
3	Colloquial	have done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle ilişkisini kesmek
4	Colloquial	have done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle işi bitmek
5	Colloquial	have done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle işi kalmamak
6	Colloquial	have done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle uğraşmayı kesmek
7	Colloquial	have done with somebody/something [uk] v.	birini/bir şeyi bırakmak
8	Colloquial	have done with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) işi bitmek
9	Colloquial	have done with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) işi kalmamak
10	Colloquial	have done with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) bırakmak
11	Colloquial	have done with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) ilişkisini kesmek
Idioms
12	Idioms	(have done) more (something) than (one) has had hot dinners v.	bir şeyi karşısındakine göre çok daha fazla yapmış olmak
13	Idioms	(have done) more (something) than (one) has had hot dinners v.	siz/sen/o giderken ben geliyordum
14	Idioms	(have done) more (something) than (one) has had hot dinners v.	siz/sen/o giderken biz geliyorduk
15	Idioms	(have done) more (something) than (one) has had hot dinners v.	karşısındakinden daha deneyimli olmak
16	Idioms	(have done) more (something) than (one) has had hot dinners v.	karşısındakinin yaşı kadar deneyimi olmak
17	Idioms	have [done/seen/had] more something than somebody has had hot dinners expr.	siz/sen/o giderken ben/biz geliyordum/geliyorduk
Speaking
18	Speaking	I should have done something expr.	bir şeyler yapmalıydım
19	Speaking	I could have done something expr.	bir şeyler yapabilirdim
20	Speaking	something that I have never done before expr.	daha önce hiç yapmadığım bir şey
21	Speaking	have I done something wrong? expr.	yanlış bir şey mi yaptım?